Mutluluk Üzerine: Sosyal Medya Lümpenleri
Sosyal medyada genelde düşüncelerimi paylaşmayı daha değerli buluyorum. Öyle itibar edilen görüşler sunan Sokrates falan olduğumdan da değil. Zaten her fikir destekçi bulabildiği gibi muhalifini de bulur. Lakin mesele o değil. Mesele anlaşılmak istiyor olmam. Her insan gibi ben de kendi zihnimdeki ütopyada yaşıyorum. Bu ütopyaya uymayan tüm çarpıklıkların sancısını ise konuşarak, paylasarak azaltma yoluna gidiyor(d)um. Sonradan fikirlerimi de kendime saklamaya başladım. Zira herkesin yaşamı zor. İnsanlar bir de para verdikleri şu internete girdiklerinde benim leblebi kafalı kılıçdarın adaylığı ile ilgili görüşlerimi bilseler ne bilmeseler ne. Bir story atarsın, 3 kisi itibar eder 5 kisi itibar eder. Geri kalanı için sadece zaman kaybısın. Dediğim gibi insanların hayati zaten zor. Bir de telefona her girdiklerinde siyasi, felsefi konularin insanların karşısına çıkmasına gerek yok. Gezilen görülen yerlerin fotoğrafları, bir iki bebek videoları, müzik paylaşımları... Sosyal m