Kayıtlar

Bilim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Cinsel Evrim: Erkek Neden Aldatır?

Resim
"Olgunluk söz konusu olduğu zaman yirmi yaşındaki bir kız; genelde yirmi beş yaşındaki bir erkekten daha yaşlıdır. Yirmi beş yaşındaki çoğu erkek için psikolojik ergenlik çağı daha henüz sona ermiş değildir. Ergenlik, yanılgılar çağıdır. Ve bu çağda yalnızca kısmi sorumluluklar söz konusudur. Erkeklerle kızlar arasındaki psikolojik fark, erkeklerin cinsel olgunluk çağına değin genellikle oldukça çocuksu kalması, kızların ise ergenlikle birlikte görülen psikolojik incelikleri erkeklerden çok daha erken geliştirmesidir. Cinsellik, erkeklerdeki bu çocuksuluğu çoğu zaman zorbalıkla böler. Kızlarda ise cinsellik; ergenliğin başında olmalarına rağmen aşık olana dek uyumaya devam eder… Erkeklerde ise durum farklıdır. Cinsellik, onların içinde hayvani arzular ve ihtiyaçlar salarak tıpkı bir fırtına gibi aniden kopar. " (Maskülen/ Carl Gustav Jung) Duygusal kadın dostlarım biraz kızacaktır bunu söylediğim için belki ama erkek - kadın ilişkileri konusunda bunca araştırmalarım, bunca ok

Aşı Çalışmaları Üzerine

Resim
Bu aşı muhabbetleri gece gece beni bir tefekküre daldırdı. Bazen kendime de şaşırıyorum doğrusu. Geceleri kimi gidenine ağlıyor, kimi de gelmeyenine... Benim gelen de giden de umrumda değil. Duygusuz muyum; hayır. Fakat gecenin bu vakti aşı çalışmalarına kafayı taktım. Neyse, dünyaya ne virüsler geldi geçti, kiminin aşısı var kiminin yok ama çoğunun yok. Örneğin, AİDS'in doğduğu günden bugüne 40 50 sene geçti ama hala aşısı yok.  Birara da Güney Amerika'da Zika Virüs dalgası vardı. Yanlış hatırlamıyorsam, Brezilya'da Dünya kupası oynanacaktı ve o zamanlar yabancı oyunculara "latin kadınlarıyla birlikte olmayın" gibi uyarılar yapılıyordu. Gelgelelim, zika virüsü de geldi geçti. Ne aşısı çıktı ortaya ne ilacı. Ama bu korona muhabbetinde durum farklı. Düşünsenize koskoca dünya 40 50 sene aids'e aşı bulamamış ama solunum yoluyla yayılan bir hastalık olan Kovid19'a 7-8 ay içerisinde birden fazla firma tarafından aşı üretilmiş. Bu sağlık sektörünün p

Kapitalist Dünya'da Irklara Bakış

Resim
Selam okuyucu! İlham ne acaip bir olgu. Gecenin bir vakti yetiştirmem gereken çalışmalarım olmasına rağmen ben kalkıp zihnimi rahatsız ederek beni yazmaya zorlayan bu konuyla ilgili yazıyorum. Yazmak için ilhamı hangi duygu durumlarım tetikliyor bilmiyorum ama çoğunlukla öfke ve üzüntülerimi yazarak tolere ediyorum. En azından bunu söyleyebilirim. Neyse, konu ben değilim. Konu kibir. Kimine göre Fransız ihtilalinden, bana göre Kabilecilik zamanlarından kalma bir kibir. İnsanlar o kadar aşağılık komplekslerine sahipler ki içinde bulunduğu grubu veya toplumu gerekli gereksiz yücelterek kendini de yüceltme, önemli gösterme peşinde. Birazcık ticari başarı veya bilimsel başarı sağlayan insanların bu konuda herhangi bir kibirlerinin bulunmamasına şaşmalı (onların da başarılarına dair kibirleri mevcut tabi). İçinde bulunduğu grup veya toplumdan kastım nedir? Bu yazının konusu olan ırk kavramı tabi. ( Yazım boyunca etnik kökeni de ırk olarak kabul edeceğim. ) "Biz Türk'ler

Cinsellik Üzerine: Temel Varsayımlar

Resim
"İfade edilmemiş duygular asla ölmezler! Sadece diri diri gömülürler. Sonradan daha korkunç şekillerde ortaya çıkarlar." Blog yazılarımı yazarken okunma kaygısı güderek hiç yazmadım. Yazdığım yazı acaba okuyucuyu uzunluğundan dolayı sıkar mı, fazla terim mi kullandım, öğretici dili okuyucu kitlesine göre fazla mı ağır, okuyucularım en çok hangi konudaki yazılarımla ilgileniyor gibi soruları kendime hiç sormadım ama bu soruların cevaplarından doğan eleştirileri aldığımda elbette ki üstüne düşünme fırsatım bolca oldu. Buna rağmen bir yazıyı yazarken bu geri bildirimlerden yararlanmayı da düşünmedim, çünkü metinlerimde tamamen bencilce bir kaygı güdüyorum; "İlgili konuyu iyi öğrenmiş miyim, iyi anlatabiliyor muyum, kafamda herhangi bir soru işareti bırakıyor mu" gibi 1.tekil şahıs ile örülü sorular soruyorum. Bu yüzden yazılarımın tamamını kendi adıma, kendime bir şeyler öğretmek, öğrendiklerimi düşünebilme ve anlatabilme kabiliyeti kazandırmak niyetiyle yazıyorum (yaz

Hz. Muhammed Temporal Lob Epilepsi Hastası mıydı?

Resim
Hz. Muhammed dünya tarihine bıraktığı izler bakımından en etkin insandır (bknz: Micheal H. Hart/ Dünyaya Yön Veren En Etkin 100). Tabi, söz konusu kitapta Muhammed'in kutsal kitabı kendi hevasından yazdığına dair iddialar bulunsa da bu Muhammed Peygamber'in bıraktığı izleri görmezden gelmelerine neden olamamıştır. Bütün bunlara bakıldığında böyle etkin bir liderlik gösteren peygambere tarih boyunca onlarca mesnetsiz eleştiri, dezenformasyon ve suistimal gibi kötü niyetli yaklaşımlar uygulandığı da bir gerçektir. Çeşitli batılı sözde araştırmacıların ve natüralist ateistlerin başını çektiği bu dezenformasyon rüzgarının bir örneği ise Hz. Muhammed'in Temporal Lob Epilepsi hastası olduğuna dair iddialardır. Çeşitli kaynaklardan alınan sahih hadisler anlama noktasında dezenformasyona uğratılmış ve sahih olmayan bazı hadisler ise bu iddia sahiplerinin yardımcılarından biri olmuştur. Öncelikle hadisler hakkında fikrimi belirtme gereği hissediyorum. Hadisler dini anlama noktasında

Sorularla Covid-19

Resim
Yazıya başlamadan önce belirtmeliyim ki Tıp, Viroloji, Biyoloji vesayre gibi bilimler benim uzmanlık alanım değil, ilgi alanımdır. Bu yüzden bu konuda konuşması gereken ilk önce bu alanda uzmanlık sahibi olanlardır. Alanım olmamasına rağmen bu konuda bu yazıyı yazıyor olma sebebim ise ilk olarak ilgi alanım olması, ikincil olarak uzmanlaşmaya çalıştığım alan olan Ekonomiye bu virüsün etkilerinin neler olduğunu ve olacağını tahmin edebilmek, ölçebilmek için bu konuyu zamanında araştırmış ve araştırıyor olmamdır. Böylece, şu da söylenebilir ki bu metin bireysel olarak yaptığım araştırmalardan ve çeşitli kaynaklardan beslendiğim bir metin olacaktır. Kısa sorular ve kısa cevaplardan oluşacak olan bu metnin, bu girizgâh ile okuyucu tarafından okunmasını tavsiye ederim. – Bu bir biyolojik silah mı, yoksa evrimsel bir durum mu? Bu bir biyolojik silah da olsa, evrimsel süreç sonucu meydana çıkan bir şey de olsa yapmanız gereken şeyler değişmeyecektir. Virüsten her halukârda kendini

Seküler Bilim

Resim
Bilim Nedir? 1. evrenin, evrendeki olguların ve olayların bir bölümünü ele alıp birtakım yöntem ve deney yolları kullanarak ve gerçeğe, gerçekliğe dayanarak birtakım yasalara ulaşan bilgi yolu, düzenli ve tutarlı bilgi. 2. yöntemle elde edilen ve uygulamayla doğrulanan, her zaman ve her yerde geçerlik ve kesinlik nitelikleri taşıyan yöntemli ve dizgesel bilgi. 3. Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkarak belli bir amaca yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci. Vikipedi Sekülerizm veya sekülarizm;  toplumda ahiretten ve diğer dinî, ruhanî meselelerden ziyade dünya hayatına odaklanılması yönündeki harekettir. TDK, sekülerizm kavramına karşılık olarak  dünyacılık  sözcüğünü önermiştir.  Vikipedi Seküler Bilim Bilimin revaçta olmaya başladığı yüzyıllardan bu yana özellikle bilimsel gelişmelerin ciddi bir ivme kazandığı yadsınamaz. Hayal olanlar gerçek oluyor, geçmişte imkansız olarak görülen çoğu şey gitgide olasılıklar kazanıyor. Bilimin bu karşı konulamaz gücünün karşı