Muhafazakâr Gençlerin Pasivize Edilmesi: Cinsel Baskılar


Ufak Bir Hatırlatma
Muhafazakar gençlerin halet-i ruhiyeleri üzerine yazdığım bu yazı muhtemelen radikal islamcıları (%100) veya dindar insanları (%40) mutlu etmeyecektir. Hatta kimi bu ne saçmalıyor da diyebilir, lakin bu yazının konusu toplumda gözlediğim bir durum analizini içermektedir. Dolayısıyla, ben gördüğüm gerçekleri söylemek, anlatmak zorundayım. Mutlu etse de etmese de...


Bu yazıyı "Kadın Üniversiteleri 2021'de açılacak!" haberi üzerine yazmaya karar verdim. Zaten bir şeyi yazmam için de benim mutlaka bir şey görüp tetiklenmem gerekiyor. Güzel ülkemin vasıfsız siyasetçileri öyle saçma kararlar alıyorlar ki tetiklene tetiklene 1 senede 51. yazıya ulaştım. Yazıp, çizip giydiriyorum. Duyan var mı? Yok. Fakat birkaç insanın kafasını açabiliyorsam bu yazılarla, benim için kafidir. Doğrusu kimse okumasa da yazardım. Zira, ilk yazılarımı kimse okumazdı da zaten. Yazı yazmak benim için psikoloğa gitmek gibi bir şey oldu artık. İçimi döküyorum ve bu beni rahatlatıyor.

Herneyse, bu yazı "tek derdimiz bu muydu lan" dedirten haber ile ilgili değil, yani kadın üniversiteleriyle ilgili değil. Muhafazakar gençlerin psikolojik buhranları ile ilgili siyasi, sosyolojik bir eleştiri. Lafı çok fazla eveleyip gevelemeden mevzuya girmek istiyorum. Keyifli okumalar.


Muhafazakâr Gençlerin Pasivize Edilmesi: Cinsel Baskılar

Bu ülkede din ayağına muhafazakar erkekler, kadınlar tamamen pasivize ediliyor. Haram - günah ayağına erkekleri ve kadınları birbirinden soyutlayıp tamamen ataerkil bir döneme sürüklemeye çalışıyorlar. Pasivize edilen gençliğin sonucudur bu. Peki, ne demek pasivize olmak?

Eski islam dünyasında erkekler eline işini aldığında (kaldi ki bu yaş ortalaması 16- 18'dir) evlendirilirdi. 

Bir erkeğin ortalama 14 yaşında ergenliğe girdiğini varsayar isek cinsel güdülerinin bu erkeği ve kadını zorlayacağı maksimum zaman 4 yıldır.

Sonrası zaten evliliktir. Modern dünya böyle değil. Erkekler ve kadınlar yavaş yavaş ortalama 30 yaşında evlenmek zorunda kalıyor. Eğitimini bitir, borçlarından kurtul, evlenebilmek icin para biriktir vs...

Eğer şanslıysa orta halli kişi (yoksullar için durum daha da acınasıdır) 33 yaşında evlenebilmektedir matematiksel olarak.

Şimdi bu durumun adil olup olmadığını sorgulayalım. 18 yaşında evlenip yoluna bakabilen bir adamın, 14 yaşında ergenliğe girmiş birine "19 sene boyunca bir kıza dokunma, cinsel ilişkiden uzak dur, konuşma kızlarla haram, günah bu" demesi adil mi?

14 yaşında ergenliğe girmiş biri 19 sene boyunca cinsel güdüler gibi bir canavar ile nasıl mücadele edecek, akıl sağlığını nasıl koruyacak?

19 sene boyunca bu kadar baskıya gark olmuş bir bireyin, bekaretini korumuş olsa bile evlendikten sonra cinsel problemler yaşaması kaçınılmazdır. 

Çünkü, artık cinsellik onun için mücadele etmesi gereken bir canavar olmuştur, keyif veya haz veren bir üreme eylemi değildir. Ondan çoğunlukla korkmaktadır.

Gerçekleri çeşitli sebeplerden gizlemeye, çarpıtmaya gerek yok. Muhafazakar ailelerin erkek ve kadın evlatları, 'korunma' bahanesi adı altında pasifize ediliyor, İşin ironik kısmı, İslam'da ciddi bir sebep olmadıkça cinselliğin bastırılması tasvip edilmez.

En iyi fırsatta evliliğe vs kapı aralanır. Zamane Sözde müslüman aileler ise tamamen dünyevi sebeplerden, evlatlarını zorunlu rahipler haline getirmeye çalışıyor. Yani evliliğe şuna buna para harcamamak için din kisvesi altında paralarını korumaya çalışıyorlar.

Zina etmemek uğruna ruh hastası olan binlerce erkek var. Eğer sağlam bir görüşün ve inancın varsa içsel huzurunu sağlarsın arkadaşım. Kafayı yiyerek, depresyon hapları yutarak zina etmedim diye sevinemezsin.

Bir erkek belli bir yaşa geldiği halde cinsellik yaşamıyorsa, bunu telafi edecek 'sağlıklı' mekanizmalar oluşturmak zorundadır, Allah sevişemediğiniz için insanlığa ve hayata düşman olmanızı istemez.

Buradan sakın zina edilmesinin taraftarıymışım gibi anlaşılmasın, ben dini emirlerimin oldukça farkındayım. 

Sadece muhafazakar insanların yakalarından düşülsün istiyorum. Zira bu çevrede sahici bir muvahhid gibi yaşamak zaten zor.

Cinsellik öyle kınanması gereken bir şey değildir. Doğal ve yararlıdır. Fakat ülkemizin gelenekçi kesimi dinin bile yapmadığını yapıp cinselliğe düşman.

Kuran'da erkek ve kadınların bir arada yemek yediği ayetler olmasına rağmen, kadınlara ayrı üniversite açıp pasivize edilmesini neyle açıklayabilirim?

Bir yandan ağzını doldura doldura "Hz. Aişe ordu komutanıydı" diyeceksin, bir yandan da kadınlar ve erkekleri birbirinden ayıracaksın...

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu...

Pasivize edilmiş erkekler ve kadınlar birbirlerinin ruhlarından anlamıyor. Dünyada 8 milyar insan varsa bunun 4 milyarı karşı cins. "Arkadaşlık etmeyin, muhabbet etmeyin zina edersiniz" nasıl diyebilirsiniz?

Karşı cinsi anlamayan birinin evliliğinden nasıl hayır beklersin?

Bunları görmek, duymak, konuşmak gerekli. Bu ülkede kadın pedleri bile ayıp sayılıyor be. Hani içinde bulunduğumuz durumun vehametini başka şekilde nasıl açıklayabilirim?

Dindar insanlara Kuran'da belirtilen sınır bellidir. Zina'ya yaklaşmayın. Eğer karşı cins ile zina yapma hedefiyle görüştüğünüzü düşünürseniz o görüşmeden uzak durun. Çünkü zinaya yaklaşmak tam olarak bunu ifade ediyor.

Onun dışında birbirinizle görüşün, konuşun, aşık olun, sevin. Sevmek sevilmek güzel şeydir. Haktır. Hak'kı batıl etmekten kaçın.

Cinsel güdülerden korkuyor iseniz de psikolojinizi bozmayın. Tüm gelenekleri reddederek maliyeti düşürün ve ilk fırsattta evlenin.

Aksi halde cinsellik putunu hiçbir zaman yıkamayacaksınız. 

Kendine harem kurup size cinsellikten kaçın diyenlerden kurtulamayacaksınız.

Son olarak, hemcinslerime özel bir şeyler söylemek istiyorum, zira erkekleri gözlemlemek bir erkek olarak elbette benim için daha kolay.

Muhafazakar Erkek Kardeşlerime Tavsiyeler

Ergenliğinden 30 yaşına kadar kadınlarla tek kelâm etmemiş, kadın eli eline değmemiş erkeklerin, 30'undan sonra kaybettiği yılları metres kovalayarak tolere etmeye çalıştığına çoğumuz şahit oluyoruz. Neden kaybettiği yıllar diyorum buna? Muhafazakar ailelerin pasivize olmuş çocukları gençlik yıllarında ne eğlenmesini bildiler, ne de karşı cinsle konuşurken içlerinde duyabilecekleri o heyecanı yaşadılar.

Abi, sizin hayatınızı sizden başka daha iyi anlayabilecek kimse yok. Kendi hatalarınızı bile kendi verdiğiniz kararlarla yapmalısınız.

Ne potansiyeli yüksek insanlar gördüm... Arkadaşlarım vardı. Bu arkadaşlarım lise, üniversite yıllarını, yani en heyecanlı, en aktif yıllarını, tarikat peşinde, radikal siyasetçilerin, hocaların peşinde harcayıp, bütün potansiyellerini eritip, sonradan hiç de hayal etmedikleri bir hayata sahip oldular.

Böyle olmayın abi! Başkalarının kuyruğunda, onlara tabii bir şekilde hayat yaşamayı bırakın. Babanızın, ananızın sizin üzerinizde kurduğu baskıyı kırmanız lazım. Kendi hayatınızın dümenini kendi elinize almanız lazım, kendi kendinizi yönetmeniz lazım.

Bugün 20'li yaşlarda annenizin babanızın baskısıyla hayatı tanıyamadıktan sonra pişman olup, ileride bütün her şeyi, bütün öğrendiklerinizi sil baştan yapıp, daha uçuk bir hayat yaşama ihtimaliniz çok çok fazla.

Bakın, bugün radikal islamcı arkadaşların çoğunun problemi şu; babasından çok ciddi baskı görüyorlar, kendilerini gerçekleştiremiyorlar. Ailelerinin içerisinde kendi arzuları, kendi istekleri olmuyor.

Şimdinin muhafazakar aile çocukları ergenlikten sonra karşı cinsle zorluk yaşıyor. Çünkü ne konuşacağını dahi bilemiyorlar. Kadınları ulaşılmaz, dokunulmaz, yasak zannediyorlar.

Radikal düşünceler ve çevreler bu yaptıklarını sürekli doğru bir şeymiş gibi gösteriyor. 16 yaşından 30 yaşına kadar uzaktan gözlemleyerek yapamıyorsunuz bu cinsellik işlerini. Arkadaşlarınız kız arkadaşlarıyla eğlenir, gülerken siz beklemek zorunda kalıyorsunuz 30 yaşına kadar. Sonra da o içine düştüğünüz birikmiş öfke, 30 yaşından sonra kendini farklı şekilde ortaya çıkarıyor.
 
Bu tuzağa düşmeyin abi. Çünkü bu tuzağa düşenler öfkelerini eğlenen, el ele gezen çiftlerden çıkarıyorlar, namus bekçisi kesiliyorlar. Bunların namus bekçiliği içten içe bu yaşayamamışlık hissinden kaynaklıdır. İnsanları da kendi seviyelerine çekmeye çalışıyorlar.

Velhasıl işin özü şu, 20'li yaşlarında karşı cinsle nasıl muhabbet edileceğini, nasıl kaliteli bir ilişki kurabileceğinizi öğrenmeniz lazım kardeşim.

Burada cinsel ilişkiye girin demiyorum, hassasiyeti olan girmemeli elbet, lakin hanzolaşmadan, fiziki şiddet kullanmadan nasıl iletişim kurup, problem çözebileceğinizi öğrenmeniz lazım. Bunları 20'li yaşlarda öğrenmezsen, 20 li yaşlardan sonra da ailenizin bulduğu kızlara hayatı zindan edersiniz. Şans ile maddi güce kavuştuğunuz zaman bu işlerin böyle olmayacağını anlayıp, kaybolan yılları telafi etmek adına daha fazla ahlaksızlaşıp her tarafa sulanmaya başlarsınız. Ayrıca, 20'li yaşlarda bunları öğrenirseniz 30'lu yaşlarınızda hassasiyetlerinize daha uygun bir hayat da yaşayabilirsiniz. Yaşadığınız cinsel psikolojik bunalımın yegâne özeti budur.

Ç. Çağlayan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hz. Muhammed Temporal Lob Epilepsi Hastası mıydı?

Mütevazi Bir Cuma Duası

Dilan Polat Bir Vatanseverdir, Neden mi?