Komünizm: Vasıfsızlık ve Kıskançlık

Dünyanın en büyük yalanlarından biri komünizmin sömürü sistemine karşı savunulduğu iddiasıydı. Çünkü, aslında komünizm, halkın çoğunluğunu oluşturan vasıfsızların birleşip zor kullanarak üretken, verimli ve çalışkan insanları sömürmesiyle ilgilidir.

Aynı zamanda komünizm, yine aynı vasıfsızların kıskançlıkları üzerine kurulmuş bir ideolojidir. Insan tabiatı gereği aynı seviyede üretken, verimli, zeki veya fiziksel olarak güzel olamadığı için kazanımları da eşit olamıyor.

Bir vasıfsız, üretken bir kişinin kazanımlarına sahip olabilmek için veya yakışıklı bir erkeğin sahip olduğu kadınlara sahip olmak için 2 ihtimali vardır. Ya onlar kadar üretken ve yakışıklı olmalıdır ya da zor kullanarak onlarla eşit olmalıdır.

İlk şık normal şartlarda mümkün olamayacağı için bu kıskanç vasıfsızlar zor kullanarak bu kazanımlara sahip olmaya çalışır. Yine komünist manifesto da geçtiği gibi kadınlar bile duruma göre kamu malıdır. Evlilik vs zaten yok. Yönetici isterse kadınlara da el koyabilirdi.

Bu söylediklerim komünizmin iddialarının tamamının yanlış olduğunu elbette söylemiyor. Ne kadar liberal merkezli olsak da toplum olarak adil gelir dağılımını ve insan odaklılığı sağlamak için devletin regülasyon gücüne ihtiyaç duyuyoruz.

Fakat, bu regülasyonların da dozunda ve minimum düzeyde yapılması gereklidir. Tamamen devletin kontrolünde bir piyasa üretkenin, çalışkanın başının belasıdır. Ağır prosedürler, vergiler üretmeye düşmandır adeta.

Dolayısıyla, tamamen liberal de olunamaz ama komünizmin adının bile anılmaması gereken bir ideoloji olduğu gerçeğini bu durum değiştirmiyor.

Peki, esas soru şu: Toplumun çoğunluğunu oluşturan bu vasıfsızlar nasıl oldu da başarılı olamadı? 


Cevabı yine basit: İnsan doğası.

Doğamız gereği çokluğun peşinde koşarız. Zaten vasıfsızların da amacı ellerine geçenleri çoğaltmak isteğiydi.

Ama onların farkı başkalarının onlardan daha fazla kazanacak olmasına olan kıskançlıklarıydı. Benim kapasitem yetersiz ben kazanamayacağım, o halde o da kazanamasın düşüncesi...

Bu vasıfsızlar bu düşünceye sahiptir ama kapasitelerinin üzerinde bir mükafat verileceğini düşündükleri zaman da ne komünizmleri kalır ne eşitlikleri. Çünkü herkes daha güzel kadınları, daha çok altınları, daha çok ev arabaları ister.

İnsanın bu çokluk isteği bu sistemin başarısız olmasına ön ayak olmuştur. 

Velhasıl, sadece bu konu bile bize toplumun eşitliğe değil, adalete ihtiyacı olduğunu gösterir. Çünkü verilen emek, akıl, güzellik, her şey farklıdır ve her nitelik farkının bir değeri vardır hayatta.

Dolayısıyla, eşitlik iddiasıyla ortaya çıkan her ideoloji de saçma ve aptalcadır. Feminizm de bunlardan biri ama neyse;

Zehirli oku başka zaman atacağım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hz. Muhammed Temporal Lob Epilepsi Hastası mıydı?

Mütevazi Bir Cuma Duası

Dilan Polat Bir Vatanseverdir, Neden mi?