Akkuyu Nükleer Santral Projesi: Deprem ve Tsunami Riski

Türkiye öyle şanssız bir ülke ki, ihtiyacımız olan Nükleer Santrali kurabilmek için lokasyon seçeneklerimiz oldukça kısıtlı. 

Denize yakınlık büyük bir önem taşıyor ama deprem ise nükleer santraller için büyük bir tehlike.

Yukarıdaki haritada görüldüğü gibi Mersin fay hattı konusunda diğerlerine göre görece daha iyi bir durumda gibi gözüküyor. Tabi, jeologlar daha iyi bilir. Fakat olası bir depremde Mersin'in doğusunun daha fazla etkileneceği de ortada.

Şu anda yapılmakta olan Akkuyu nükleer santrali ise Gülnar ilçesinde konumlandırılmış. Velhasıl, benim yorumum lokasyon seçiminin iyi yapıldığı yönünde.

Tabi bu deprem ve tsunami tehlikesini ortadan kaldırmıyor.

Dolayısıyla, santral inşaatının depreme dayanıklılık konusunda Fukuşima'yı örnek alması gerekebilir. Fakat, dalgakıranların konumlandırılmasi noktasında, Fukuşima iyi bir örnek değil.Zaten santralin tsunami sonucu hasar görmesinin en büyük sebebiydi dalga kıranların yanlış hesabı.

Bunlar da her şantiyede olabilecek problemler ama olmaması gerekir. Zira bu iş ciddi bir iş. En ufak ayrıntının bile profesyonellikle, kaliteli bir biçimde yapılması gerekir.

Çünkü, bu aksaklıklar halkı medya etkisiyle daha fazla paniğe sürükler.

Toplum kabulüne dayanmayan bir Nükleer Santralin ise siyasi, ekonomik sonuçları olur.

Dolayısıyla, zaten bittiğinde hiç hata olmaması gerekir lakin yapım aşamasında da hataların yapılmamasına dikkat edilmeli.

Bu tarz söylemler ise tamamen yanlış. Türkiye'nin Nükleer Enerjiye ihtiyacı var. Bu teknolojinin ülkede öğrenilmesi bile bizim için oldukça kıymetli.

Hem askeri, hem ekonomik, hem de bilimsel açıdan kıymetli.

Velhasıl, muhalefet bu kafayla giderse hiçbir ilerleme katedemez.

Akkuyu yapılmak zorunda ama eleştirilmesi gereken hususlar saydığım güvenlik hususları ve maliyet hususlarıdır.

Türkiye maliyette sınıfta kaldı bu projede, umarım güvenlikte sınıfta kalmaz. Aksini düşünemiyorum.