Dilhun ile Münzevi: Genelleme
Münzevi: Bunu cinsiyetçi bir tavır olarak algılama ama şu bir gerçek ki, çeşitli sebeplerden ötürü Türk kadınları bilgiden yoksun hatta yabancı kadınlar da yoksun.
Dilhun: Çok cahil erkeklerin de olduğu senin de bildiğin gibi söylenebilir. Bunu bir cinsiyete indirgemek doğru bir yaklaşım mı?
Münzevi: En azından erkeklerin bazı konularda fikirleri vardır ve cahil de olsalar çoğunda haset, gıybet, kıskançlık gibi kötü olgu ve duygular bulunmaz. İki erkeğin ve iki kadının biraraya geldiğinde nelerden bahsettiğine bakabilirsin.
Dilhun: Bu konuda haklısın, buna bir şey söyleyemiyorum.
Münzevi: Sen de biliyorsun, kadınlarda dedikodu, haset gibi çok arıza var. Bunun sebebini merak etmiyor musun?
Dilhun: Evet ama halim selim kadınlar da var.
Münzevi: Evet, istisnaların olduğunu biliyorum ama istisnalar kaideyi bozmaz. Kadınlar ahlaki çöküntü yaşıyor. Dolayısıyla, benim için o istisnalar da suçlu bu yüzden genelleme yapmakta sorun görmüyorum.
Dilhun: Neden?
Münzevi: Çünkü, istisna olarak gördüklerimiz de çevrelerini değiştirmediği gibi onların muhabbetlerine dahil olarak uyum sağlayıp, çanak tutuyorlar
Dilhun: Haklısın yapılarında bu var demek ki, fakat bu yaptığın genellemeyi haklı çıkarmaz.
Münzevi: Bu genellemeyi yapmam, kadınlardan nefret ettiğim gibi bir izlenim yaratmasın. Zira, benim nefret ile işim olmaz, tam tersi kadınlara hayranımdır.
Dilhun: Kadınlar için söylediğin o özellikleri barındıran erkeklerle de karşılaştım. Bu yaptığın genellemeyi yanlışlamıyor mu?
Münzevi: Yanlışlamıyor, çoğunluğun söz konusu özelliklere olan uygunluğu genelleme için yeterlidir. Sanırım, insan en çok sevdiğine, en cok kızdığı için bu genellemeyi yapmak gereğini hissediyorum. Zira, kadının rolünün erkeğin rolünden daha büyük olduğunu düşünüyorum. Kadınların bilgeliğe bürünmesini isterdim.
Dilhun: Söylediklerini içten ve samimi bir şekilde söylediğine inanıyorum ama kızarken kırmamalı da insan... Bir kadına gidip "sizler çok hasetsiniz, bu özellikler hepinizde var" dersen alacağın tepkiyi tahmin edebiliyorsundur.
Münzevi: "Hepinizde var" diye bir cümle kurmadım. "Kadınların genelinde var" dedim ve "istisnalar kaideyi bozmaz" diye ekledim. İstersen bunun mantığını açıklayabilirim.
Dilhun: Dinliyorum.
Münzevi: İnsan nedir ? Bana insanın fizyolojik tarifini yapar mısın?
Dilhun: Hücre, doku, organ ve sistemden oluşan organizma.
Münzevi: Hayvanların da tarifi bu.
Dilhun: İnsan da bir çeşit hayvan sonuç olarak.
Münzevi: O halde cümlemi değiştiriyorum. Bir aslanda da var bu fizyolojik olgular. Bana insanı hayvandan ayıran bir tarif söyler misin?
Dilhun: Hayvana göre irade farkının olduğu söylenebilir.
Münzevi: Peki, her iradesi olan insan mıdır?
Dilhun: Rasyonel baktığımız zaman sorunun cevabı evet. Fakat bir de şöyle düşünelim iradeyi kullanabilen varlık insandır ve bizi hayvandan ayıran şeydir irade. Peki, bunu kullanamayan insanın hayvandan ne farkı kalır?
Münzevi: Haklısın, ben de tam olarak onu soruyorum, her iradesi olan insan mıdır?
Dilhun: İradesini kullanabilen insandır diyorum o halde.
Münzevi: Anlıyorum soruyu zorlaştıralım o halde.
Dilhun: Tabi.
Münzevi: Zeka geriliği olan veya nevrozlu biri insan mıdır?
Dilhun: Bir hayvanın yaratılışında irade yoktur ama bahsettiğin durumlardaki bireylerin iradeleri kullanılabilir hale gelebilir. Bu şey gibi oldu sanırım, insan değilken insan olmak.
Münzevi: O zaman insan değildir diyorsun. Söylediklerin de olabilir tabi ama iradenin sonradan kazanılması bizi bu konuda pek de ilgilendirmiyor. Soru basit. Zeka geriliği olan veya nevrozlu biri insandır veya değildir. Tek cevap.
Dilhun: İnsandır dersem eğer ilk soruna verdiğim cevapla çelişeceğim. Değildir dersem işin içinden nasıl çıkarım onu düşünüyorum.
Münzevi: Güzel, düşünsel sürecini iyi yönetiyorsun. O halde insan tanımını yapamadığını varsayıyoruz. Sebebi ne peki?
Dilhun: Evet yapabildiğimi düşünmüyorum, sebebi nedir?
Münzevi: Detayların, dolayısıyla istisnaların kaideyi senin zihninde bozması. Zihinsel engelin insani durumu buna örnektir.
Mesela, "insan = 2 ayaklıdır" önermesini düşünelim ama her insan 2 ayaklı değildir bildiğin gibi. Peki bu, 2 ayaklı olmayanı insanlıktan dışlamamız manasına gelir mi?
Dilhun: Hayır.
Münzevi: Onu da insan olarak kabul edersin. Aynı durum zeka geriliği ve nevroz için de geçerlidir. İradelerini kullanamıyor olmaları onları insanlıktan çıkarmıyor. Bu da demek oluyor ki hayatta bazı şeylerin istisnaları kaidesini bozmuyor. Eğer 7 milyar insanın 6 milyarı 5 ayaklı olsaydı, "insan = 5 ayaklı" önermesini kullanırdık ama çoğunluk 2 ayaklı olduğu için "insan 2 ayaklıdır" diyoruz ve ayrıntıları da bu genellemeye dahil ediyoruz.
Dilhun: Konuya nasıl bağlamam gerektiğini anladım.
Münzevi: O halde kendi adıma şu şekilde bağlamama izin ver. Eğer "kadınlar bilgiden yana yoksundur" gibi bir önerme kullanıyorsam, bu kadınların çoğunun bu şekilde olmasından kaynaklı.
Yapılması gereken "ama herkes öyle değil" demek değildir. Yapılması gereken "Evet kadınlar bilgiden yana yoksundur ve bu değişecektir" demektir. Maymun atalarından bilinç kazanan insan, nasıl bilinç kazanınca maymunluktan çıkıyorsa, kadınlar da bilgi kazandığında bu genellemeden kurtulacaktır. Son olarak şunu da eklemek gerekli, kadınların bilgiden yana yoksun olması, yaratılışsal bir yetersizlik değil, tamamı ile çevresel ve değişebilir bir durumdur. Umarım değişir.
Yorumlar
Yorum Gönder