Gelişmekte Olan Ülkelerde Finansal Okuryazarlık



Finansal okuryazarlık, bireylerin finansal sistem hakkında daha fazla bilgiye sahip olmaları, bireysel tasarrufların artırılması ve karşılaşılabilecek finansal risklerin daha iyi yönetilebilmesi açısından önemlidir. Finansal bilgi düzeyinin artması, bireylerin sağlıklı finansal kararlar almalarında da etkili olmaktadır. Küresel boyutlarda yaşanan finansal krizler, salgınlar, doğal afetler, doğal kaynakların kıtlığı ve piyasaların bireyler için karmaşık olması finansal farkındalığın önemini arttırmıştır. Finansal okuryazarlıkla ilgili tanımların önemli bir kısmında şu beş nitelik yer almaktadır: Finansal kavramlar hakkında bilgi, finansal kavramlarla ilgili iletişim kurabilme yeteneği, finans yönetimi konusunda kişisel beceri, isabetli, sağlıklı finansal kararlar verebilme becerisi, gelecekteki finansal ihtiyaçlar için planlama yapabilme yeteneği. Bu niteliklere sahip olmayan finansal bilgi düzeyi düşük olan bireyler, finansal karar alırken zor durumda kalmaktadır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkenin başlıca sorunu, tasarrufların, birikimlerin, kaynakların etkin kullanımı konusunda tasarruf sahiplerinin finansal bilgi düzeyinin yetersiz kalması ve bu yetersizliğin olumsuz etkilerinin ekonomiye, yansımasıdır. Bireylerin büyük bir kısmı tasarruflarını, birikimlerini nasıl değerlendirmesi gerektiği konusunda yeterli bilgi düzeyine sahip değildir. Eğitim seviyesi ve finansal okuryazarlık seviyesi arasında pozitif bir ilişki vardır fakat gerek ülkemizde gerekse de uluslararası alanda yapılan çalışmalar genel olarak kişilerin ve öğrencilerin ekonomi okuryazarlık düzeyinin yüksek olmadığını göstermektedir.


Finansal okuryazarlık açısından bakıldığında Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkelere göre ne yazık ki iyi bir performans gösterememektedir. Örneğin, küresel finansal tabana yayılmayı ölçmeye yönelik ilk çalışma olan Global Findex’e göre 2011 yılında Dünya nüfusunun %50’sinin finans kurumlarında en az bir hesabı olduğuna yer verilmiştir. Bu oran gelişmiş ülkelerde %89, gelişmekte olan ülkelerde ise %41 olarak tespit edilmiştir. Ek olarak, Dünya genelinde finansal ürün ve hizmetlere erişim olmayan 2,5 milyarlık nüfusun büyük çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde yaşamakta olup başlıca finansal dışlanma nedenleri yüksek işlem maliyetleri, fiziki mesafeler, uygun belge sağlayamama olarak sıralanmaktadır. Türkiye geneli finansal okuryazarlık endeksi 59,4 olarak hesaplanmıştır. OECD’nin yapmış olduğu finansal okuryazarlık araştırmasında diğer ülkelerin ortalama puanı 62,3 olarak açıklanmıştır. Diğer gelişmekte olan ülkelere bakıldığında, finansal okuryazarlık düzeyi düşük olan Rusya’da devlet güvencesinin zayıf olmasının bir sonucu olarak halkın gelecek kaygısı taşıması nedeniyle tasarruf oranları diğer bazı ülkelere göre yüksek değerler içermektedir. Malezya finansal okuryazarlık düzeyi yüksek olan bir ülkedir. Tasarruf oranları diğer ülkelere göre oldukça yüksek değerlerdir. Milli geliri, insani gelişme düzeyi ve bireylere sağladığı güvence yetersiz, az gelişmiş bir ülke olan Malezya’nın yüksek tasarruf oranı değerlerine bakıldığında, halkın gelecek endişesi nedeniyle tasarruflar konusunda bilinç kazandığı, ancak yetersiz gelir artışı nedeniyle tasarruf oranlarının artan bir seyir izleyemediği savı ileri sürülebilir. Burada diğer ülkelere göre yüksek olan değerlere bakıldığında insani gelişme düzeyinin yüksekliğinin tasarruf oranlarına negatif bir etkide bulunmamış olduğu görülmektedir. Finansal okuryazarlığı üzerine Türkiye’de yapılmış çalışmalara bakıldığında özellikle erkeklerin kadınlardan, eğitim seviyesi yüksek olanların düşük olanlardan, bireysel emeklilik sistemine dahil olanların olmayanlardan, mobil bankacılık gibi finansal hizmetleri kullananların kullanmayanlardan daha yüksek bir finansal okuryazarlık seviyesine sahip olduğu görülmektedir. Ayrıca, Türkiye'de 15 yaş üstü nüfusun yüzde 31'inin herhangi bir finansal kurumda hesabı olmadığı, gençlerin yüzde 84’ünün para ve finansal konularda bilgi sahibi olmadığı, 4 gençten 3'ünün enflasyon kelimesinin anlamını bilmediği söylenebilir. 


Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkelerin ilköğretimde görev yapan öğretmenlere finansal okuryazarlığı anlatacak çeşitli kursları açması ve ilköğretim çağından itibaren finansal okuryazarlık seviyesinin artırması gerekmektedir. Kapitalizmin arzu ettiği tüketim toplumu olmayı bırakmaları gerekir. Tasarruf bilincini aşılamak için finansal okuryazarlık seferberliğinin başlatılması gerekir. Üniversite sayısının artmasıyla üniversite mezunu olan gençlerin sayıları da artırmıştır. Öğrencinin hangi bölümü okuduğuyla finansal okuryazar olup olmaması arasında bir ilişki olmamalıdır. Çünkü kişi hangi mesleği yaparsa yapsın tüketim ve tasarruf arasındaki dengeyi kurmalıdır. Boşanma istatistiklerine bakıldığında maddi anlamda zorlanıp boşanan çiftlerin oldukça fazla olduğu görülmektedir. Bunun en büyük sebebi gelir ve harcama dengesinin kurulamamış olmasıdır. Bu anlamda öğrencilerin hangi bölümde okuduklarına bakılmaksızın finansal okuryazarlık derslerinin üniversitelerde konulması, bu alanda kursların açılması alınabilecek bir dizi önlemlerin başında gelebilir. Unutulmamalıdır ki finansal okuryazarlığı yüksek ülkelerin elde ettikleri başarılar tesadüfi değildir. Bunlar ise gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkeler arasına girebilmesi için atması gereken bazı adımları oluşturmaktadır. 


Çağatay Çağlayan 



Kaynakça 


Anbar, A. ve Eker, M. (2009) “Bireysel Yatırımcıların Finansal Risk Algılamalarını Etkileyen Demografik ve Sosyoekonomik Faktörler”, ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 5, Sayı 9, ss. 129–150. 


Gaberli, Ü. (2013) Tasarrufun Belirleyicileri: Mist-Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Türkiye Analizi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü: İzmir.


Eskici, Y. (2014). Seçilmiş ülke örnekleriyle finansal okuryazarlığın önemi ve tasarruflar üzerindeki etkileri (Master's thesis, Adnan Menderes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü). 


Özçam, M. (2006), Yatırımcı Eğitimi: Dünya Uygulamaları ve Türkiye İçin Öneriler, SPK Araştırma Raporu: Ankara. 


http://www.kto.org.tr/d/file/ekonomik-gelecegi-sekillendirmebecerisifinansalokuryazarlik.pdf

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hz. Muhammed Temporal Lob Epilepsi Hastası mıydı?

Mütevazi Bir Cuma Duası

Büyükşehir Belediyelerinin Hukuki Statüsü