Stockholm Sendromu

Ümit Can Uygur... Türkiye standartlarının üstünde orul orul orospu çocuğu olarak adını duyurmuş olan bir isim.
Aleyna'yı öldürdüğü söylenen bu orospu çocuğunun Dm kutusu. Konuşmalar bir hayli iğrenç, o yüzden okumadan direk aşağı inip yazıyı okumaya başlayabilirsiniz fakat ben ibret için yine de koydum. 





Nietzsche "Kadınlara mı gidiyorsun kırbacını unutma." Diye bir ifade kullanır.

Tabi, git kadınları kırbaçla dememektedir. Kadın senin gücünü hissetmeli,çünkü onun yaradılışı böyle gerektirir demektedir.

Kadınların sadece çok az bir kısmı tercihlerini rasyonel yapıyorlar. Çoğunluğu sebebi onlarca olmak üzere, tercihlerini hep toksik diye nitelendirilmesi gereken ama söz konusu kadınlar için alfa olan erkeklerden kullanıyorlar.

Entelektüel birikim yapan, çalışkan, efendi ve dürüst erkekler kadınların ilgisini çekmezken nerede veled-i zina, nerede karaktersiz itoğlu it varsa onları seçme eğilimindedirler.

Dediğim gibi bunları kadınların çoğu yapıyor, hepsi değil. Bu yüzden sözüm meclisten dışarı. Neden bu seçimleri yaptıkları da konuşulabilir ve çeşitli sebepler sunulabilir. Fakat cehalet deyip de geçemiyorum.

Demek ki aşk veya ilgi de kişinin bilgi düzeyinden etkileniyor. Cahilsen otomatik olarak orostopol seçiyorsun. Fakat, kime cahil diyeceğiz? 

Ben eminim ki orada o mesajları atan cinsel nesnelerin arasında çeşitli meslek gruplarından, çeşitli eğitimli insanlar var.

Dolayısıyla bu iş sadece cehalet işi de değil. Burada bir Stockholm Sendromu'da söz konusu.

Atasözü ne güzel demiş:

"Katline aşık olmuşsa bir millet, ona layıktır her zillet."

Bu yüzden kanaatimce, entelektüel ve iyi olana sopa gösterip nerede orospu çocuğu varsa ona ilgi gösterip bedenlerini sunan kim varsa, benim hiçbir konuda zerre umrumda olmayacaklar.

Bir katille takılmanın çıktısı kurban gitmektir.

Bir yerde suçu ve suçsuzu ayıran şey aradaki bilgidir. Eğer kurban bir katilin, katil olduğu bilgisini bilmiyorsa o zaman suçlanmayabilir. Ama bir kişinin katil olduğunu bilip de ona gidiyorsan. Kusura bakma şiddete uğradığında kurban değilsindir artık. Bu adeta bir seçimdir.

Aynı şey ilişkiler için de geçerlidir. Daha önce defalarca aldatmış birinin hala aşk acısını çeken gördüm.

Abi bak samimi söylüyorum sizler ruh hastasısınız. Aşk diyorsunuz ama bu aşk değil. Sizlerin tedavi olması gerekli.

Velhasıl, Sadece bu olay bile bize Erkeklerin neden bir erk olduğunu, kadınların neden erk olamayacağını gösterir niteliktedir. 

Görünen şeyler o kadar iğrenç, o kadar acizce ki bu sözde insanlara öfkem çok büyük.

Kadınlar üzerine kurulan hiçbir ideoloji çalışmaz çünkü kadınların çoğu rasyonel değildir. 

Nietzsche 'nin demeci de oldukça haklı. Adam teee o zamanlar sevenin yaranamadığını haklı bir şekilde göstermiş.

O yüzden bu durumda erkeklere çıkan ne yazık ki şöyle bir sonuç var:

Kınadıklarınıza benzeyin kardeşlerim. Eğer çok güzel ve çok sayıda kadın istiyorsanız kınadığınız erkeklere benzeyin. Orul orul bir orospu çocuğu olun. Ne işiniz var Freud'la Yalom'la?

Al eline tabancayı ve mercedes anahtarını. Küfret heryere. Götün yiyorsa bir kadını da canlı yayında bayılt. Tv'de önüne geleni tehdit et. 

Yağmur gibi yağacaktır üstüne cinsel objeler. Sonra vur kırbacını dilediğine.

Fakat, içindeki iyiliğe kulak veriyorsan ben insanım diyorsan bu sonuca kulak asma. Bolca oku, bolca gez, bolca iyi insanlarla eğlen ve hakedeni bolca sev. Çokluk bokluktur sevgili arkadaşım.

Fakat, bu cahil çoğunluğu da güdecek birine ihtiyaç var. Çok oku ve çok araştır sevgili arkadaşım. 

Bunu yap ki, gücü eline aldığında bu cahil coğunluğun kafasına vura vura hakikati öğretelim. En iyi çoban biz olacağız, en iyi koyunlar da bizim olacak.

Olmak zorunda.


Böyle Buyurdu Zerdüşt

'Çok şeyler söyledi Zerdüşt, biz kadınlara da;

ancak tek bir söz söylemedi, kadınlar hakkında.'

Ben de yanıt verdim ona : 'Kadınlar hakkında sadece erkeklerle konuşmak gerekir.'

'Benimle de konuş' dedi yaşlı kadın, 'söylediklerini hemen unutabilecek yaştayım ne de olsa.'

Ben de kırmadım yaşlı kadıncağızı ve şöyle söyledim ona:

Kadındaki her şey bir bilmecedir ve kadındaki her şeyin tek bir çözümü vardır; hamilelik denir buna.

Erkek bir araçtır kadın için; amaç her zaman çocuktur.

Peki, kadın nedir erkek için ?

İki şey ister gerçek bir erkek;tehlike ve oyun.

Bu yüzden ister kadını, en tehlikeli oyuncak olarak.

Erkekler savaş için eğitilmelidir, kadınlar da savaşçıları dinlendirmek için; budalalıktır başka türlüsü.

Bir kadın, bir erkekten daha iyi anlar çocukları; ama bir erkek, daha çocuksudur bir kadından.

Gerçek bir erkekte bir çocuk gizlidir, oynamak ister.

Hadi bakalım kadınlar, keşfedin erkekteki çocuğu !

Bir oyuncak olsun kadın, henüz ortada olmayan bir dünyanın erdemiyle ışıldayan mücevher gibi temiz ve zarif.

Bir yıldızın ışığı parıldasın sevginizde!

'Üstinsanı doğurabileyim!' olsun umudunuz.

Onurunuz olsun sevginizde!

yoksa pek anlamaz kadın, onurdan.

Ama her zaman sevildiğinden daha çok sevmek ve hiç bir zaman ikinci konuma düşmemek olsun sizin onurunuz.

Erkek korksun kadından, kadın sevdiğinde ;

o zaman her şeyi feda eder kadın ve başka hiç bir şeyin değeri kalmaz gözünde.

Erkek korksun kadından, kadın nefret ettiğinde;

çünkü erkek gönlünün derinliğinde kötüdür ancak, kadınsa alçaktır.

En çok kimsen nefret eder kadın ?

Şunu söyledi demir mıknatısa:

'En çok senden nefret ediyorum, çektiğin için.

Ama kendine çekecek kadar da güçlü olmadığın için.'

Erkeğin mutluluğu şudur ; istiyorum.

Kadının mutluluğuysa ; erkek istiyor.

'Bak dünya mükemmel şimdi.'- böyle düşünür her bir kadın, aşkla itaat ettiğinde.

Oysa derindir erkeğin tabiatı;

yeraltı mağralarında çağlar onun ırmağı;

kadın sezinler erkeğin gücünü ama kavrayamaz onu.

Burada karşı çıktı bana kadıncağız:

'Çok ince sözler söyledi Zerdüşt, özellikle de genç olanlara.

Ne tuhatır ki Zerdüşt pek tanımıyor kadınları, ama yine de haklı onlar üzerinde söylediklerinde!

Kadınlarda hiç bir şey imkansız değildir, acaba ondan mı ?'

Ve şimdi küçük bir hakikat sana, teşekkür niyetine.

Bu hakikati söylemek için yeterince yaşlıyım ben!

Sarıp sarmala onu ve kapat ağzını; yoksa öyle bir bağırır ki bu küçük hakikat.'

'Ver hadi kadın, küçük hakikatini!' dedim.

Ve şunları söyledi yaşlı kadıncağız:

'Kadınlara mı gidiyorsun ?

Kırbacını unutma ! '



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hz. Muhammed Temporal Lob Epilepsi Hastası mıydı?

Mütevazi Bir Cuma Duası

Büyükşehir Belediyelerinin Hukuki Statüsü