Varoluşsal Bunalım



Geçmişe dönüp bakıyorum özellikle dini anlamda ne çok bunalımlar yaşamışım meğer. Boşluğa düştüğüm sırada, Bilmem kaç milyar yıllık Dünya varoluşunda ortalama 63 sene gibi komik bir zamana/ömre sahip olmayı hiç anlamlandıramazdım.

Ateizm, deizm hepsini şıklarım arasına koyardım ama yok hiçbir anlam yok. Yaşamak için gerekli araçlara sahiptim ama anlamlandıramıyordum. "Ne için yaşam" sorusunu cevaplandıramıyordum. Dolayısıyla, dinime inanmaktan başka bir yolum da yoktu.

Bu manevi boşluklara neden düştüm diye soruyorum kendime. Aldığım yanıtlardan biri ise yaşadığım çevreyle alakalıydı. Benim çevrem muhafazakar, dinine bağlı bir çevredir fakat içlerinde şükürler olsun varlıklarına ki birkaç tane sorgulayıcı insan barınıyordu.

O güzel insanlar bir kenara dursun, vaktimin çoğu gelenekçi, radikal dindarların ekseninde geçti. Ben bir imam hatip mezunuyum. Bazen oradan mezun olmak benim için iyi mi oldu kötü mü oldu çözemiyorum ama tüm lise hayatım bir fikirsel mücadele içinde geçti.

Öyle kafa yapılarına sahip insanlar tanıdım ki kimliğimizde ikimizinde İslam yazıyordu ama ya o ya ben bu dinden değildik. Çünkü ikimizin de inandığı din farklı şeyler söylüyordu.

Sadece inancın temel hususlarında bile anlaşamıyorduk kimi zamanlar.Onlar için kafa kol kesmek, birilerini taşlamak dinin bir gereğiyken, benim için barbarlıktı.İşin ilginç kısmı ikimiz de bir şekilde bu görüşlerimizi delillendiriyorduk veya bir noktada ikimizde tevile gidiyorduk.

Çoğulcu cehalet karşısında yaşadığım baskılar, kınamalar, suçlamalar beni manevi bunalımlara sürükleyen temel etkendi. 

Bu bunalımların çıkışını da buldum elbet. Artık hayatı anlamlandıramama konusunda bunalım yaşamıyorum.

Cevaplandıramadığım çok soru evet hala var ama bu beni inanç dünyasında sıkıntıya düşürmüyor. 

Peki bu çıkışı nasıl buldum? 

Dini noktada beni aydınlatan ne oldu?

Boşluğa düştüğüm çoğu noktada elimden Kur'an tuttu. Tamam, öyle Kur'ancılık falan taslayıp Kur'anı ideolojik bir nesne haline getirmeyeyim ama dini anlamda ihtiyacım olan tüm şeye Kur'an ışık tutuyor.

Bu arada yanlış anlaşılmasın sadece Kurana bakarak her şey anlaşılır iddiasında da değilim. Ben hayatın tümüne Kurani perspektiften bakma taraftarıyım, zira Kur'an büyük bir perspektif kazandırıyor.

Ne kadar iyi bir müslüman olduğum tartışılır ama Kurani Akıl ile görüp duymak inanç dünyasını bunalımdan uzak tutuyor. 

Zorlukları da var ama.

Cehaletle savaşın bitmiyor daha da şiddetleniyor.

Fakat bu savaşı da bunalımdan uzak vermenizi sağlıyor. Kur'anın o özgürlükçü, hoşgörülü tavrı içinize işliyor. Artık her sözü dinleyip en güzeline uyuyorsunuz.

En güzele uyan, çirkin bir fikriyata sahip olur mu?

Olmuyor.

En güzel herkes için değişebilir mi? 

Eğer temiz akıl sahibi ve büyük bir vicdana sahipseniz değişmiyor.

Tabi temiz akıl sahibi olmanın yolu da kibirden uzak durarak mantığın ve kanıtın önünde daima boyun eğmekten geçiyor.

Kendi fikirlerinin esiri olmayan, statükocu olmayan, hakikate aşık her insan, hem ruh olarak hem fiziksel olarak özgür oluyor ve özgürce yaşıyor.

Sözün özü, eğer bir müslüman kimliği taşıyorsanız ve kendinize bir ışık arıyorsanız mutlaka Kur'an ile tanışmalısınız.

Kur'an ile tanışıp, onun üstüne tefekkür etmek, hikmetini sorgulamak insana fikri olarak büyük kapılar açıyor, büyük nimetler sunuyor.

Dileğim o dur ki, her kim bunalım yaşıyorsa aydınlanmasını Kur'an ile tanışarak yaşıyor olsun. 

Zira yenilmenize, boynunuzun eğilmesine hiç izin vermiyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hz. Muhammed Temporal Lob Epilepsi Hastası mıydı?

Mütevazi Bir Cuma Duası

Dilan Polat Bir Vatanseverdir, Neden mi?