"5 Sayfalık CV"

Sistemin yetiştirdiği İK uzmanlarının o yüce fermanları (!) doğrultusunda, yine sistemin yetiştirdiği çocuklar, kendi ilgi alanlarını görmezden gelip tamamen İK uzmanlarının şişik egosunu kendi CV'leriyle doyurma peşinde.



Sistem öyle kötü kodlanmış ki kimseye kendi benliğini keşfetme, keşfedene benliklerini yaşama izni bile vermiyor.

İlgi alanlarına göre değil de meslek bulabilme ümidiyle bölümlere gidiliyor.

İnsan sevmeyen doktorlar, çocuk sevmeyen cahil öğretmenler, adaletin adını bile okuyamayan hakimler... Sistem vasatın altında ne varsa kendi zemininde toplamış.

E tabi bu kâr odaklı olarak bilinen özel sektöre de yansıdı.

Karşınıza çıkan iş ilanların çoğu (haşa) sizden Allah olmanızı bekliyor. İstihdamı paylaştırayım, işveren markası oluşturayım dertleri yok. Adamlar temizlik görevlisine bile word biliyor musun diye soracaklar utanmasalar. (Soracaklarına da eminim).

Yıllarca okul okuyup yine aynı şişik egolu İK uzmanlarını memnun etmeye çalışan geleceğin İK uzmanları ise gördüğü o muameleyi sanki doğruymuş gibi işe alacağı kişiye de misliyle yapacaktır.

Bir de utanmadan öğrencilere tavsiye veriyorlar. İşte şunu bilin, onu bilin, bunu okuyun, şunu okuyun... Üniversite gençleri zaten gelecekte ne yapacağını bilmiyor. Hâl böyleyken herhangi bir şirketin İK uzmanından aldığı kıytırık bir tavsiye ile kariyer şekillendiriyorlar.

Yolunu bulamamış öğrenci ise abuk sabuk Linkedin gönderileriyle sağa sola bilirkişilik taslıyor, kıytırık sertifikalar ile ben bunu yaptım şunu yaptım demeye başlıyor.

Bir de bu öğrencilerin bu ahmaklığı içselleştirmiş ve egosuna adapte etmiş olanları var.

"Benim 5 sayfa CV'm var."

5 sayfalık CV ile övünüyor adam. Kimse de demiyor senin hayat tecrübelerin 5 sayfalık bir CV'ye sığıyorsa vay haline diye.

Bu kadar zamandır gündemi takip ederim, başarı kazanmış kişilerin hayatlarını incelerim, elde ettiğim sadece tek sonuç var.

Başarı yakalamış insanlar yaptığı işten keyif alan, yaptığı işi kendi ruhuyla özdeşleştiren insandır.

Hiçbiri birilerinin fermanlarıyla kariyer yönetimi yapmıyor, hangi alanda iyi ve ilgiliyse o noktada başına buyruk bir şekilde ilerliyorlar.

Bizim bunu anlatmamız lazım. Bunu öğrenmemiz lazım. En iyi kariyer yönetimi mutlu olmaktır.

Başarı mı yakalamak istiyorsun? Çok çalışacaksın, çok öğreneceksin, özgüvenli olacaksın, kibirli olmayacaksın. 

2 günün aynı olmayacak, neyin yarar neyin zarar olduğunun ayrımını iyi yapacaksın, her sözü dinleyip en güzelini alacaksın.

Her şeyden önce kendin olacaksın. Kimsenin koyduğu kalıba girmeyeceksin. Benim hayattan öğrendiklerim sadece bunlar.

Ben başarılı bir insan mıyım tartışılır. Kime göre neye göre başarı? Fakat, bir yoldayım ve bu yolda kusurlarımı da artılarımı da biliyorum.

Bu yolun sonunda herkesin gurur duyduğu, kiminin kıskandığı biri de olabilirim, kimsenin adımı bile hatırlamadığı loser biri bile olabilirim. Fark etmez.

Fakat kendimden memnun bir şekilde, sadece mutlu olduğum şeyi yaparak yaşamaya çalışacağım. Yegâne amacım bu.

Koyduğunuz kurallara, kalıplara, beyaz yaka yalanlarınıza, beş para etmez şişik egolarınıza gelirsek eğer; 

Onlar da size kalsın. Ben almayayım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hz. Muhammed Temporal Lob Epilepsi Hastası mıydı?

Mütevazi Bir Cuma Duası

Dilan Polat Bir Vatanseverdir, Neden mi?