Kayıtlar

Kasım, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aidiyet Üzerine

"Nereliyim acaba? Bunu kendime de sorar, bir cevap bulamam. Coğrafyaya, mekâna dair bir bağlanma, bir aidiyet duygusu yok bende. Zihnimi eşiyor, hafızamı yokluyorum. Hep yollar, kıvrılıp giden tozlu yollar, eski dökülen otobüsler, kamyon karoserleri, tren rayları, vagonlar, kurum vs. " Tarih boyunca aidiyet duygusu çeşitli şekillerde ifade edildi, bunu genellikle "Ev" kelimesinde görebilirsiniz. Uzun süre evinin dışında biryerlerde kalan bir kişiye, döndüğünde "evim evim güzel evim" dedirten sebepler sorgulanmalı. Sorgulanmalı ki ait olmak, ait hissetmek nedir, bir şeye ait olsak ne olacak gibi sorulara bir cevap üretebilelim. İnsanın ait olduğu yer yada aidiyet hissettiği yer, kişiyi mıknatıs gibi çeker. Bu da kişide Özlem duygusunu besler. Dolayısıyla ilk olarak aidiyet duygusunun kişide bir kişiye veya bir yere karşı Özlem duygusunu beslemesine yardımcı olduğu söylenebilir. Fakat bu özlem duygusu öyle ufak boyutta bir özlem değildir. Can sıkar. Canı o k

Kuran'daki Riba Meselesi: Faiz mi Tefecilik mi?

Resim
Kurân-ı Kerim'de, "Borç verilen şeyi belirli bir ilâve ile geri alma" mânasında olan ve feyz kökünden türeyen fâiz kelimesi yoktur. Bu kelimenin yerine, Kuran'da ribâ kelimesi kullanılmıştır. Riba'nın ise bugün anladığımız faiz anlamında mı yoksa tefecilik anlamında mı kullanıldığı yoruma açıktır. Eğer faiz anlamında kullanıldıysa riba, neden riba kelimesi yerine faiz kelimesi kullanılmadı? Eğer tefecilik anlamında kullanıldıysa neden ısrarla Faiz haramdır diyorlar? Faiz haramsa neden haram? Tefecilik haramsa neden haram? Bu soruların yanıtının insanı bu konuda hakikate yaklaştırabileceğine inanıyorum. Genelde "faiz haramdır çünkü..." diye başlayan cümlelerin sonu "emeksiz para kazanırlar" ile biter ama bu fetvayı verenlerin, altın gibi döviz gibi kaynakların değerinin artmasıyla kar edilmesine karşı olduğu görülmez.  E hani emeksiz para haramdı? Eğer samimi iseniz ve gerçekten faizin emeksiz para kazanmaktan dolayı haram olduğunu d

Aşı Çalışmaları Üzerine

Resim
Bu aşı muhabbetleri gece gece beni bir tefekküre daldırdı. Bazen kendime de şaşırıyorum doğrusu. Geceleri kimi gidenine ağlıyor, kimi de gelmeyenine... Benim gelen de giden de umrumda değil. Duygusuz muyum; hayır. Fakat gecenin bu vakti aşı çalışmalarına kafayı taktım. Neyse, dünyaya ne virüsler geldi geçti, kiminin aşısı var kiminin yok ama çoğunun yok. Örneğin, AİDS'in doğduğu günden bugüne 40 50 sene geçti ama hala aşısı yok.  Birara da Güney Amerika'da Zika Virüs dalgası vardı. Yanlış hatırlamıyorsam, Brezilya'da Dünya kupası oynanacaktı ve o zamanlar yabancı oyunculara "latin kadınlarıyla birlikte olmayın" gibi uyarılar yapılıyordu. Gelgelelim, zika virüsü de geldi geçti. Ne aşısı çıktı ortaya ne ilacı. Ama bu korona muhabbetinde durum farklı. Düşünsenize koskoca dünya 40 50 sene aids'e aşı bulamamış ama solunum yoluyla yayılan bir hastalık olan Kovid19'a 7-8 ay içerisinde birden fazla firma tarafından aşı üretilmiş. Bu sağlık sektörünün p

Güncel Karantina Meseleleri Üzerine

Resim
Merak ediyorum acaba Amerikada'da bu kadar vaka varken sağlık çalışanları Türkiyede'ki kadar tepki gösteriyormu veya karantina uygulamaları hakkında ne düşünüyorlar. Zira karantina uygulamalarını oldukça saçma ve gereksiz buluyorum. Tabi, sağlık sisteminin çökmemesi her şeyden önemli bunun için önlemler alınabilir ama alınacak önlemler de bu şekilde olmaz. Hastalığın yayılmasında bazı doktorların da payı var. Filyasyonun da. Belirti gösteren veya teması olanlara teste gerek yok git diyenler mi dersin, pozitiflerin temaslılarını kimsenin aramaması mı dersin... Sistemde ne ararsan var problem olarak. Bu kovid meselesi basit bir uygulama ile kontrol altında tutulabilir diye düşünüyorum. Fakat bunun için de vakaların alicengiz oyunlarına başvurulmadan açıkça açıklanması gerekiyor.  Günlük 50 bin ise 50 bin kardeşim. Salgın bu, olacak tabi o kadar. Turizmden mi korkuyorsun, diğer ülkeler de parlak değil zaten. Kaldı ki verilerine güvenmezlerse turizm daha kötü etkilenir.

Bir Özgürlük Yalanı: Laiklik

Resim
Yazmadan duramıyorum. Olmuyor. Sessiz sakin durayım, etliye sütlüye karışmayayım, sıkıcı olmayayım diyorum ama kendi içimin sıkıntısını gideremiyorum. Yazmadan olmuyor.  Bir gün ne zaman başım belaya girecek bilmiyorum ama bu muhtemelen düşünce suçundan kaynaklanacak. Kaldı ki keşke her suç böyle onurlu bir şeyden kaynaklansaydı ya neyse... Bazen diyorum oğlum neden bu kadar ayrık düşünüyorsun, neden her konuya muhalif bir münferitsin ama kendime bir cevabım yok. Sadece farklı düşünüyorum. Düşüncelerim hakikat midir değil midir Allah bilir ama elimden geldiğince objektif ve adil olmaya çalışıyorum. Insanların sevip sevmemesine bakmadan neyi hak biliyorsam onu konuşuyorum. Bugün ise muhalefet partilerinin diline doladığı özgürlük ve demokrasi sanrısından söz edeceğim. Bir taraftan "laiklik inanç özgürlüğüdür" diyip, insanlara nasıl bir seküler laikliği dayattıklarından bahsedeceğim. Öncelikle şunu söyleyip bir gerçeğin altını kalınca çizeyim, zira bunu yapmakta old

ABD Başkanlık Seçimleri Hakkında

Resim
Malesef yanıldım. Daha önce Trump'ın kazanacağını düşünüyordum ama henüz resmi olmayan sonuçlara göre öyle olmadı. Kovid belası, black lives matter dalgası ayağına harcadılar Başbuğ'umuzu... Neyse benim meselem burada farklı. Benim dikkatimi sonuç değil seçimin süreci çekiyor ve bu süreci değerlendireceğim spontane bir şeyler karalayacağım şimdi. Dolayısıyla, yazı nereye gider bilmiyorum tabi... O yüzden sözü kısa kesip, keyifli okumalar diliyorum. Benim anlamadığım nokta şu ki; demokratların o küreselci, özgürlük kılıfı giymiş faşizanlıkları yüzünden ortadoğu kan gölüne döndü. Trump gelince kan dökülmedi demiyorum ama Trump demokratlara göre melek kalıyor. Bunca insan bunu göremiyor mu, esas amaçları ne gerçekten merak ediyorum... Tamam komplo teorilerini sevmem, bu olayı "küreselciler böyüg oyun oynuyor" şeklinde de okumam ama bu heriflerin elindeki güç açıkça ortada. Yahu, koskoca devlet başkanının Tweet'leri engelleniyor. İnanıl